1 Mayıs 2015 Cuma

bozuk paranız var mi?

Kısık ürkek bi ses geldi, arkamdan eteğimi çekiştiren cılız parmaklara döndüm :"Bozuk Paranız Var mı Abla? "

Ne diyeceğimi şaşırmışken,beni okula davet eden arkadaşım : " sen sakın para verme ..bu çocuk her yeni gelenden iser…"dedi …rahatlamıştım…para vermeyi de düşündün aslında ,garip bi durumdu…daha önce de bi sürü okula gitmiştim seminer vermeye …ilk kez böyle bişeyle karşılaşmıştım…Etrafımda kimse yoktu ,aynı çocuk yine geldi yanıma :
"Bozuk paranız var mı ? " diye cılız bi sesle gözleri kısık ve çok saf, temiz ,masum bi yüz ifadesiyle yine aynı soruyu sordu…Allahım ne şeker çocuk dedim ..Eğildim gözlerinin içine baktım, "- Senin adın ne canım ? "
"Hasan " dedi..
Gözümün önüne birden, trafikte beklerken, arabanın camını silmek için kendini arabanın önüne atan çocuklar geldi…peçete satmak için zorlanan ,sokağa teslim edilen sokak çocukları…
Hasan' a da bu cümle öğretilmiş, sokağa atılmış ,sonra sihirli bi el onu oradan çekip almış ve bu güzel okula uçurmuş gibi geldi bana…
Hasan artık sokaktan kurtulmuştu ,ve bilinçaltındaki ses ,para iste diyen ses de onunla gelmişti besbelli …
"Kaç yaşındasın Hasan? "
"Yedi" dedi …
İşin ilginç tarafı, para istemiyordu Hasan benden ...BOZUK para istiyordu…Yedi yaşındaki çocuk incecik sesiyle neden bozuk para ister ki dedim...Beş yaşındaymışım, Annem hala gülerek anlatır…Mahalleden " iğde,şeker, leblebi ,keçibonuzu "diye bağırarak geçen sokak satıcıları, eski giyilmiş eşyaları alıp, onların yerine; iğde ,leblebiB keçiboynuzu satarmış.Ben de annemim yeni aldığı ,hiç giymediğim ayakkabılarımı eskiciye vermişim...Tabi, annemin evde olmadığı bi gün …Yerine de iğde almışım…"Bu kız iğde için her şeyi yapar "der annem ,hala bana sitemli…

Beş altı yaşındaki çocuk ne ister ki ; ya şeker, ya balon, ya da iğde …Hasan'ın kibar ince sesinde ki
" bozuk paranız var mı?" sorusu, beni de Hasan'ın yaşına çekti…İlk ticaretim anneme göre fiyasko ,ama ben mutluyum...

İğdelerime kavuşmuşum ya!…Bozuk parası olsa Hasan ne alacak diye düşündüm…
bozuk bir liraya ne alınır ?Her şey…Her şey…Yedi yaşındaki Hasan, bozuk parayla mutluluğunu satın alabilir…O bunu biliyo r…Mutluluğun basit şeylerde olduğunu biliyor…Basit, sade ,ulaşılabilir,koşulsuz…Bir tane şekerin tadında O'nun mutluluğu...Bozuk paranın alabildiği her şeyde onun gülücüğü…Dünyanın bütün kağıt paraların alamayacağı kadar tatlı,neşeli ,coşkulu onun mutluluğu…O bunu tatmış ...Garanti mutluluk…

"Bozuk paran var mı abla ? "
"Yok be Hasan'ım,yok be oğlum...Hiç bozuk param yok Hepsini bütünletmiş hayat..mutluluğu satın alacak hiç bozuk paramız kalmamış kağıt paranın peşinde koşmaktan… "

Okuldan ayrılırken, aklımda hep bu cümle tekrarlanıyordu..
"Kiminin bozuk parası
var, mutsuz, kiminin bozuk parası yok, ama mutluluğu yakalamış bir tek şekerin tadında…ağzıma attığım bi şeker yavaş yavaş ağzımda erirken gözyaşlarımı tutamasam da şeker bitene kadar çok mutluydum..şeker hiç bitmese" diyordum ,kibritçi kızın kibritlerindeki mutluluk gibi…

Polatlı mızdaki yatılı HİKMET ULUĞBAY ilköğretim okulunda ağız ve diş sağlığı ile ilgili bilgi vermeye giden ben ,hayat dersi almıştım …artık cebimde hep bir lira bozuk para taşımaya karar verdim…Mutluluğun bozuk paranın alabileceği ve paylaşıldığında olabileceğini öğreten bilge çocuk Hasanı hatırlamak için…orda bir köy var uzakta …mutluluğu yakalamak isteyenlere…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder